Yayla Göçü
Yörük davarını guzlattı, Yaylalara göçeyim diye. Kışın iyi baktı yazlattı, Bu yıl rahat edeyim diye. Körpeler koca oğlak oldu,
DevamYörük davarını guzlattı, Yaylalara göçeyim diye. Kışın iyi baktı yazlattı, Bu yıl rahat edeyim diye. Körpeler koca oğlak oldu,
DevamHavanın çok sıcak olduğu bir yaz günüydü. Alanya günlüğü geleneği olarak ikindi zamanı güneş şöyle sallandığında soluğu denizde aldık.Deniz kenarı
DevamMıstık ile Mustik Alanya’ gitmek üzere akşamdan anlaştılar. Arabası olan Mıstık, Ağustos ayının sıcak bir günün sabahı erkenden kalktı. Kuru
DevamTürkiye’nin yoksul, yeniliklerle toparlanma ve yönetimini oturtmaya çabaladığı 1930’lu yıllardı. Cumhuriyet yeni kurulmuş, yönetim biçimi tam kurumları ile oturmamış, eski
DevamYıl 1964, mevsimlerden ilkbahardı. Kış uzun geçmiş, Mayıs ayına yağmurlu girmiştik.Heyipler de ki ilkokul beşinci sınıfındayım. Sabah kalktığımda sanki akşam
DevamAh ! bu mektuplar. Ah! Yazınca insan nasıl olur? Bazen hüznü artar, bazen hüznü hafifler.İçi genişler gibi olur. Umutları artar.
DevamGüneş dağların arkasına saklanmaya başlamıştı. Bunu hisseden davar sürüleri de yataklarına yönelmişti. Şimdi dinlenme ve geceyi rahat geçirme telaşı başlamıştı
DevamToros dağlarının tüm güzelliği yer yüzüne yansımıştı. İlkbaharın Akdeniz özellikleri insana canlılık veriyordu. Ormanlar büyümek için filizlerini gökyüzüne dikmişler,çiçeklerini açmıştı.
DevamBilinmez bir aşka düştüm, Doktor derde çare bulmaz. Yandım ateşlerde piştim, İlaç derde çare olmaz. Gözüm yaşı akar durur,
DevamŞu alemde nice yardımlar yaptım, Bakıp ta yüzüme gülen olmadı. Zehrin içine bal şerbeti kattım, İçince “Tatlıdır” diyen olmadı.
Devam